Televizyonun ve yazılı basının halkı bilgilendirme konusunda önemli yere sahip olduğunun vurgulandığı atölyede, eserlerin piyasa değerinin öne çıkarılmasından çok eserlerin bilgilerinin üzerinde durulmasının gerektiği anlatıldı.

SARAT Projesi kapsamında Bursa Aktopraklık Arkeoloji Okulunda gerçekleşen atölyeye yerel gazeteciler, arkeologlar ve vatandaşlar katıldı. Proje hakkında bilgiler veren SARAT Projesi Koordinatörü Arkeolog Dr. Gül Pulhan, “Çalışmamızda medyanın gücünün oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. 3 yıllık SARAT Projesi kapsamında Türkiye’nin çeşitli illerinde habercilik atölyeleri gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında online ders, anket çalışması gibi projelerimiz var. Amacımız arkeolojik varlıkların korunması ve kıymet verilmesi için bilgi, kapasite ve farkındalık arttırmak, arkeolojik varlıkların bilimsel değerinin vurgulanması ve arkeolojik kalıntıların bütünlüğünün korunmasıdır” dedi.

SARAT medya uzmanı Nur Banu Kocaaslan ise, “Eserlerin parasal değerleri ön plana çıkarılmayıp, eserlerin bilgileri üzerinden haber yapılmalıdır. Piyasa değerinin öne çıktığı haberler arkeolojik talana davet şeklinde olup, yasa dışı bir eylem olan defineciliğe özendirmektedir” dedi.

Misafir konuşmacılardan Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, Bursa’nın kültür potansiyeli hakkında bilgi vererek, “Bursa insanlığın başlangıcından günümüze kadar yaşanan Asya ve Avrupa arasında köprü oluşturan merkezdir. Bursa’nın her noktasında antik yerleşimler olduğunu görmekteyiz ve bölge halkı da sahip olduğu kültürel mirasından gurur duymalıdır” diye konuştu.

Aktopraklık Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul’un ‘Arkeolojinin Toplumlaşması’ isimli sunumunun ardından Aktopraklık Arkeoloji Okulunun katılımcılara tanıtılmasıyla atölye son buldu.