2016 yılında Mudanya ilçesinde meydana gelen kazada, Ramazan S. (40) idaresindeki otomobil, aşırı hız sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptı. Kazanın ardından Ramazan S. ve eşi Ayşe S. (31) ambulanslarla hastanelere kaldırıldı.
Cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianamede şahit olarak ifade veren sanığın babası A.H.S., kazadan bir hafta önce gelini Ayşe’nin sabah uyandığında evin içinde gaz kokusu olduğunu fark ettiğinde mutfakta bulunan ocağın bir gözünün sönük vaziyette açık olduğunu fark edip durumu Ramazan’a bildirdiğini, ocağı kendisinin açık bırakmadığını söylediğini anlattı.
A.H.S, “İki gün sonra tekrar gelinim gaz kokusuna uyanıp mutfağa gidince, ocağın 3 gözünü sönük vaziyette açık buldu. Oğlum Ramazan’ın kaza esnasında emniyet kemeri bağlıydı. Ancak gelinimin emniyet kemeri bağlı değildi. Kaza fotoğraflarına baktığımda hiç fren izinin bulunmadığını fark ettim. Oğlumun sosyal medya ve telefondaki mesajlaşmalarında, A.Ş. ile sık sık ve samimiyetle görüştüğü anlaşılıyor. 2 kez açık bırakılan doğal gazın, 3 gün ara ile meydana gelen trafik kazasının ve A.Ş. ile ilişkinin araştırılmasını istiyorum. Kendi oğlumdan şüpheleniyorum” dedi.
Bilirkişi raporunda ise, yaşanan kazada şüphelinin asli yönden ve tamamen kusurlu olduğu kanaatine varıldı. Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuksuz sanık Ramazan S. ile avukatı katıldı. İddiaları kabul etmeyen Ramazan S., olayın eşinin emniyet kemeri takmamasından kaynaklandığını söyledi. Kazanın biranda yaşandığını dile getiren sanık, fren yapmaya fırsat bulamadığını söyledi.
Mahkeme başkanı, sanığın kazada yaralanan eşi Ayşe S.’nin, olayın ardından hazırlanan iddianamede yer alan ifadesini okudu. Ayşe S., kocasının aracı, kendisinin oturduğu sağ taraftan refüje kasten çarptığını, eşinin iş ortağı olan A.Ş’den de eşi ile ilişki yaşadıklarından ve birlikte hareket ettiklerinden şüphelendiği için şikayetçi olduğunu ifade etti.
Mahkeme heyeti, delillerin tespiti için talimat yazılmasına karar vererek, duruşmayı ileri tarihe erteledi.
