Kestel ilçesinde aralık ayında Şifa Hamamı’nda meydana gelen olayda, içeriyi ısıtmakta kullanılan kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen Dr. Osman Onay (62), Habip Doğan (57), Harun A. ve Ahmet Furkan D. (20), ambulanslarla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Doktor Osman Onay ile Habip Doğan kurtarılamadı. Hamamı işleten Osman D. ile oğlu Ahmet Furkan D., olayın ardından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Osman D. (47) tutuklandı, oğlu Ahmet Furkan D. ise serbest bırakıldı.
“Benim kusurum yoktur”
Şüpheliler hakkında Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Mahkemede ifade veren Osman D., “Kestel ilçesinde bulunan Şifa Hamamı’nı 10 yıldır işletiyorum. Hamamda bulunan kazan ekmek fırını gibi küçük bir kazandır. Bunu kendim yakıyorum. Ayrıca 4 tane baca vardır ve hepsi açıktır. Hamamı akşam yakıp, eve gittim.
Hamamın içerisi 30 metre kadar bir alandır. Baca ve fırın kontrolü hamamda yapılmazdı. Bazen zabıtalar hamama gelip, bakıp giderlerdi. Sabah hamamı açmaya çocuklarım gitti. 10 dakika sonra bayılanlar var diyerek eve geldiler.
Hamama gittiğimde polisler oradaydı. Havalandırma bacası temizliğini olaydan 10 gün önce kendim yaptım. Benim kusurum ile bu olay meydana gelmemiştir. Restorasyon sırasında hamamın beton kısmı yapıldı. Üzücü hadisenin bu yüzden meydana geldiğini düşünüyorum. Benim kusurum yoktur” dedi.
“Ovmak için yaklaştığımda kıpırdamadığını fark ettim”
Sanık Ahmet Furkan D. ise, “Ben 10 yaşımdan beri babamın işlettiği hamamın içerisindeyim. Babam olayın olduğu günün akşamı hamamdaki ocağı yaktı. Ocağı yakmak için çuvalın içerisindeki talaşları ocağa döktü.
Sabah ben ve kardeşim H.D. ile hamamı açtık. O gün ilk hamama Habip Doğan, ardından devamlı müşterimiz Osman Onay geldi. Kendileri hamamda 3-4 saat kalır ve genelde taşların üzerinde yatardı. O gün ben Harun A.’ya kese yapmaya gittiğimde, Doğan ile Onay göbek taşında yatıyordu.
Bu sebeple hiç şüphelenmedim. Harun A’yı ovmak için yaklaştığında kıpırdamadığını fark ettim. Daha sonra ben de içerideki gazdan zehirlenerek kendimi dışarıya atmaya çalıştım. Bacaları babamın temizlediğini görmüştüm. Elinde uzun bir sopa ile baca temizliyordu. Hamamın temizliğini ben de yapardım.
Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
O sırada hamamda bulunan H.D. (11) ise, “Abim ile birlikteydim. Ben bilgisayarda oyun oynuyordum. Abim yanıma geldi. İçeridekiler fenalaştı deyince, ambulansı, polisi ve babamı aradım. Ben gazdan zehirlenmedim. Şikayetçi değilim” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti ifadelerin ardından, restorasyon ve inşaat işlerine dair plan ile projelerin istenmesine, cevap geldiğinde olay yerinde keşif yapılmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
