CHP’li Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, yerel seçimlerin ardından başlattığı medya turu kapsamında enbursa.com’u ziyaret etti.
Ziyarette belediye çalışmaları ve gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Erdem, yerel seçimlerinde ardından stratejik plan hazırlıklarına ağırlık verdiklerini belirterek, planın Nilüfer Belediye Meclisi’nin ekim ayı oturumunda gündeme geleceğini söyledi. Planla birlikte 5 yıllık çalışma takviminin ortaya çıkacağını kaydeden Erdem, belediye yaptıkları yönetimsel değişikliklerle yeni bir sinerji yaratıldığını ifade etti.
‘STRATEJİK PLAN EKİM MECLİSİ’NE GELECEK’
“Yeni nesil belediyecilik” için Nilüfer’de önemli bir seçim başarısına imza attıklarını kaydeden Erdem, stratejik planın hazırlanması sürecinde bölgesel mahalle çalıştayları yaparak, yurttaşın beklentilerini aldıklarını anlattı. Erdem, “Muhtarlarımız, sivil toplum kuruluşu, Meclis üyelerimizde bir araya geliyoruz. Yol haritasını doğru ve sağlam olarak planlayıp, doğru uygulamayı hedefliyoruz” dedi.
Bursa’nın en önemli sorunlarından birinin kaçak yapılaşma olduğuna dikkati çeken Erdem, şunları söyledi:
‘KAÇAKLA MÜCADELEDE RADİKAL KARAR ŞART’
“Biz mücadelemizi sürdürüyoruz, ancak 2018’de çıkan bir ‘İmar Barışı’ süreci var. Bu tür ‘imar affı’ diye tabir ettiğimiz süreçlerde vatandaş ‘Nasıl olsa günün birinde böyle bir süreç yaşanacak ve ben de kaçak inşaatımı affa sokacağım’ düşüncesine sahip oluyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş ile geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili iki toplantı yaptık. Bu sürece Sayın Valimizin de dahil olması gerekiyor açıkçası. Büyün meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin katılımıyla bir platform olarak bu işin yapılması lazım. Ve radikal kararlar alınması lazım.”
Mimarlar Odası Başkanlığı yaptığı dönemde Valilik kararıyla Bursa’da ruhsatı olmayan hiçbir inşaata beton santrallerinden beton dökümü yapılmaması kararı aldıklarını hatırlatan Erdem, “O beton santralinin sözleşmesinin iptali söz konusuydu. Bu çok önemli bir karardı. Şu an bile uygulansa yüzde 80-90’a varan bir başarı sağlanabilir” diye konuştu.
‘KAÇAK PARSELLER HAZİNE’YE İRAT KAYDEDİLMELİ’
Kaçak yapılaşmanın merkezi hükümeti de ilgilendirdiğini ifade eden Erdem, “Yasal bir düzenlemeyle kaçak yapı yapılan bütün parsellerin Hazine’ye irat olarak kaydedilmesi sağlanabilir. Bu çok radikal bir karar. Dolayısıyla bir karar alınca hiç kimse teşebbüs dahi edemez. Ama imar affı çıkarırsanız, bunu teşvik edersiniz” ifadelerini kullandı.
‘NİLÜFER MECLİSİ’NDE SİYASİ KARAR ALACAĞIZ’
Kaçak yapı yıkımlarında yasal prosedürün çok uzun olduğunu kaydeden Erdem, “Maalesef kaçak yapının olduğu yerde yürütmeyi durdurma kararları bile alınabiliyor. Biz de Nilüfer Belediyesi olarak Meclis’te bir karar almayı planlıyoruz. Diyeceğiz ki temel aşamasında tespit edildiği anda uygulama yapılsın. Böyle siyasi bir karar, uygulama konusunda bürokrat arkadaşların elini güçlendirecektir” dedi.
Nilüfer Belediye Başkanı Erdem, Hasanağa’da kendisine ait imarsız ruhsatsız bir bina inşa ettiği iddialarına da şöyle yanıt verdi:
‘HAYATIM KAÇAK YAPILAŞMAYA KARŞI MÜCADELEYLE GEÇTİ’
“Sosyal medyada ve gazetelerde hakkımda çıkan bazı haksız iddialar var. Bunu gerçekten üzülerek izliyorum. Mimarlar Odası’nda 3 dönem başkanlık, Nilüfer Belediyesi’nde de 15 yıl başkan yardımcılığı yaptım. En çok mücadele ettiğim konulardan biri kaçak yapılaşmadır. Benim hayatım bunlarla mücadeleyle geçti. Bu tür iddialar seçim süreci boyunca beni karalama kampanyaları çerçevesinde de gündeme getirildi. Bu tip haberlerle benim saygınlığımın yıpratılmaya çalışılmasının altında rekor bir oyla başkanlığa seçilmemin hazmedilememesi ve hizmetlerimize gölge düşürme çabası vardır.
‘İMAR BARIŞINDAN FAYDALANARAK YAPI BELGESİ ALMIŞ BİR BİNA’
O yapıyla ilgili benim hiçbir bağlantım yok. Yapının parseldeki maliki ben değilim. İmar barışından faydalanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yapı belgesi almış bir bina. Yani yasanın o vatandaşa tanıdığı hakla ortaya çıkmış bir iş. Biz yasal olmayan herhangi bir düzenlemenin içerisinde yer almadık. Yasanın verdiği bir haktan yararlanarak yapı belgesi almış. Ne parseldeki malik benim ne de herhangi bir kaçak yapı yapılması konusunda teşviğim olmuştur.”
‘KENTSEL DÖNÜŞÜMDE 10 BİNİ AŞKIN MAĞDUR VAR’
Kentsel dönüşüm tartışmalarına da değinen Erdem, bir mimar olarak kentsel dönüşümün Nilüfer’de başlatılmış olmasını kabul edemediğini kaydetti. Nilüfer’de kentsel rantın yüksek olmasına dikkati çeken Erdem, “Büyükşehir Belediyesi’ne verilen yetkinin bu denli yanlış kullanılması konusundaki itirazlarımızı o dönemde Büyükşehir Meclisi’nde ilettik. ‘Yanlış yapıyorsunuz’ dedik. Zaten bu bir kentsel dönüşüm de değil, kentsel yenileme olarak adlandırabilirsiniz. Bu hatanın üzerine sürekli gittiler, bilboard’larda reklam yaptılar. Şu an benim bölgemde yaklaşık 80 parselde kentsel dönüşüm konusunda ciddi mağdurlar var. Binaları yıkılmış, kira yardımları sona ermiş. 10 bini aşkın vatandaşımız var.” İfadelerini kullandı.
Meslek odalarının konuyu haklı olarak yargıya taşıdığını ve davaların hepsini kazandıklarını söyleyen Erdem, şunları kaydetti:
‘MAĞDURİYETİ ÇÖZMEK İSTİYORUZ’
“Ruhsat almış ya da almamış bütün parsellerin imar plan değişikliklerinin hepsi iptal edildi. Bu mağduriyet giderilebilir. Bununla ilgili meslek odalarıyla görüşüldü. Donatı alanları ve yasaya uygunluğu sağlanmaya yapılmaya çalışılarak bir yöntem geliştirildi. Şimdi Büyükşehir Belediyesi imar değişikliklerini bu şekilde yapıp bize ulaştırdıkları takdirde, biz ruhsatı vermekle yükümlü olan bir belediyeyiz zaten. Ruhsatlarını kısa sürede verip mağduriyetleri çözmek istiyoruz.”
‘İNŞAAT SEKTÖRÜNDE CİDDİ BUNALIM VAR’
Ancak sorunun bu kadarla kalmadığını söyleyen Erdem, ekonomik krizin inşaat sektörüne büyük darbe vurduğunu söyledi. İnşaat sektörünün çok ciddi bir bunalım içerisinde olduğunu belirten Erdem, “Müteahhitler de endişe içinde. ‘Tamam bunu biz yapacağız, taahhüdümüz var, ancak bu şartlarda, bu ortamda bunu yaparsak batarız ya da büyük zarar ederiz’ düşüncesindeler.” diye konuştu.
‘BAKANLIK DA HAREKETE GEÇMELİ’
Kendilerinin kentsel dönüşüm mağdurları için her zaman devrede olacağını belirten Erdem, “Bu konu da bakanlık da devreye girmeli. Belki bazı imtiyazları yeniden vererek, bu konuyla ilgili vatandaşlara bir kredi yardımı ya da başka bir yöntem geliştirerek bu mağduriyetlerin giderilmesi gerekir.” Dedi.
